0

Eğitimde Farklılıkların Fark edilmesi

Öğrencilerin yeteneklerini keşfetmek çok uzun zaman alan ve aynı zamanda zor belirlenebilen bir özelliktir. Alışagelmiş eğitim sistemlerinde çocukların görsel başarılardan çok matematik ve dil alanındaki başarıları göz önünde bulundurulmaktadır.

Farklı kabiliyetler, farklı ilgi alanları, farklı hobiler, farklı korkular, farklı türden alışkanlıklar, farklı istekler ve elbette ki farklı ihtiyaçlar. İnsanların bariz farklılıkları bu kadar göz önünde dururken ne yazık ki bunları görmezden gelen bir sistemle eğitim öğretim yapılıyor. Yıllardır gelişim yönünde bir yol kat etmemesine rağmen gün geçtikçe  artan ders saatleri , bilginin en kolay ulaşılabilir çağında bile ezbere dayalı gösterilmesi bile eleştirmek için yeterince önemli nedenlerdenken eğitim sisteminin insanı ve insan olmanın getireceklerini görmezden geliyor olması beraberinde birçok probleme neden oluyor.

Öğrencilerin birey olarak birbirinden farklı yetenekleri, farklı ilgi alanları, geliştirilmesi gereken farklı yönleri, varken aynı şekilde eğitim alması en büyük haksızlıklardan biri. Her insan değerlidir, insana ait her özellik önemlidir. Yeter ki doğru geliştirilsin, doğru yönlendirilsin ve doğru eğitilsin. Einstein‘ın bu aralar birçok yerde gördüğümüz sözündeki gibi, “Aslında herkes bir dâhidir. Ama siz kalkıp bir balığı ağaca çıkma yeteneğine göre yargılarsanız balık tüm ömrünü bir aptal olduğuna inanarak geçirecektir”.

 Maalesef içinde bulunduğumuz sistem uzun süre dikkat verebilen, duyarak kolay öğrenen, matematik ve dil alanında beceriye sahip olan, daha hızlı soru çözebilen kişiler için avantajlıdır. Bunun yanında kinestetik (hissederek) öğrenen; dikkati çabuk dağılan; müzik, resim, doğa, teknik alanlarda başarılı olan; ağırkanlı ve daha birçok özellikteki öğrenciler içinse dezavantajlıdır. Eğitim sisteminin içindeki bu haksızlık, başarı kriterlerini belirliyor ve doğal olarak öğrencilerin psikolojilerini birçok yönden etkiliyor.


06 Ekim 2017
2 dk okuma
Paylaş